DİYARBAKIR İL MİLLÎ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ

İLİMİZDE 'İSTİKLAL MARŞININ KABULÜ VE MEHMET AKİF ERSOY'U ANMA GÜNÜ' PROGRAMI DÜZENLENDİ

İstiklal Marşı'nın kabulünün 99. yıldönümü ve Vatan Şairi Mehmet Akif Ersoy'u anma günü nedeniyle Cahit Sıtkı Tarancı Kültür ve Sanat Merkezi Orhan Asena sahnesinde program düzenlendi.
İLİMİZDE 'İSTİKLAL MARŞININ KABULÜ VE MEHMET AKİF ERSOY'U ANMA GÜNÜ' PROGRAMI DÜZENLENDİ

Programa Sayın Valimiz ve Büyükşehir Belediye Başkan V. Hasan Basri Güzeloğlu, askeri, mülki ve adli erkan, İl Milli Eğitim Müdürümüz Doç. Dr. Sayın Feysel Taşçıer,  İl Milli Eğitim Müdür Yardımcıları, İlçe Milli Eğitim Müdürleri ile şube müdürleri, öğretmen, öğrenciler ve vatandaşlar,  katıldı.

 

Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan programda konuşma yapan İl Milli Eğitim Müdürümüz Doç. Dr. Sayın Feysel Taşçıer: "Bugün Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy'un yazdığı İstiklal Marşımızın 12 Mart 1921 tarihinde Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Milli Marş olarak kabul edilişinin 99. yıl dönümü.

Bugün parçalanıp işgale uğramış ve yok olmak üzere olan bir milletin, yeniden doğuşunun ve şahlanışının kelimelere dökülmesinin tasdik edildiği günün, tarihe sığmayan bir destanın şiire konu edilişinin yıldönümüdür.

En önemli ve değişmez değerlerimizin başında gelen İstiklal Marşı milletimizin hürriyet ve milli irade türküsü ve milli ruh birliğimizin sembolüdür. Anadolu toprağının işgale ve halkın büyük zulümlere uğradığı, umutların yerini korku ve bıkkınlığa bıraktığı, her yerin zifiri karanlıkla kaplandığı bir dönemde, umutları yeniden yeşertecek ve karanlığı aydınlığa çevirecek bir inanç ve bu inancı yeşertecek bir destandır. İstiklal Marşı topyekûn kurtuluş mücadelesi veren bir milletin ruh halinin yazılı olarak kayıt altına alındığı bir destandır.

"Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak

Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak."

Dizeleriyle başlayan marşımız, kazanmaktan başka seçeneğinin olmadığını bilen bir milletin eşsiz yürüyüşünün destanı, ezelden beri hür yaşamış ve bundan sonra da hür yaşayacak olan milletimizin, vatanına ve istiklaline yönelmiş saldırılara boyun eğmeyişinin sembolüydü artık.

İstiklal Marşını anlayabilmek için, Mehmet Akif Ersoy'u ve onun İstiklal Marşını yazdığı ruh halini iyi bilmek, onun şahsında ve edebi dilinde topladığı, "milli mücadele ruhunu" yakından tanımak, bu ruhu hakkı ile hissetmek gerekir.

Yangınların ortasında bir millet, milleti için yüreği yanan bir adam. O tarihe sığmayan bir destanı şiirine konu etmiş bir vatan evladıydı. O bir şair, bir ilim adamı, bir kahraman, bir mütefekkir ve bir eğitimciydi.

Para ödülü olduğu için Hakimiye-i Milliye Gazetesinin 7 Kasım 1920 tarihli nüshasında çıkan ilana başvurmamıştı Mehmet Akif. Başvurular bittikten sonra yoğun ısrar üzerine inancını kelimelere dökmeye başlamıştı.

 

Tacettin Dergahında sabahlara kadar uyumayarak yazdığı. şiir 12 Mart 1921 de Türkiye Büyük Millet Meclisinde 4 defa okunup ayakta alkışlanıyor ve milli marş olarak kabul ediliyordu.

O, her yerin zifiri karanlığa gömüldüğü ve umutların tükenmek üzere olduğu bir dönemde;

"Doğacaktır sana vadettiği günler Hakk'ın

Kim bilir belki yarın, belki yarından da yakın"

mısralarıyla gelecekten ümidini kesmediğini ve Allah'ın bu millete göstereceği mutlu günlere olan inancını gösteriyordu. Bu mısralarda ifade edilen inanç sayesinde halkın morali yükseliyor ve zafer kazanılıyordu.

İstiklal marşını şiir kitabı olan safahata niçin almadığını soranlara Mehmet Akif'in cevabı çok asil ve inceydi; "Onu millete hediye ettim. O artık milletindir, O, bu sözle İstiklal Marşının önemine dikkat çekiyordu.

Biz öğretmenler geçmişin mirasını ve geleceğin emanetini taşıyoruz. Bizler gelecek nesillere bu kutsal emaneti en güzel şekilde aktarmalıyız. Bizler bu ülkenin eğitimcileri olarak bizden sonra gelecek nesillere güçlü müreffeh ülke bırakmak, geçmişin mirasını geleceğe emanet olarak taşımak için çok çalışmalıyız. Çocuklarımıza Mehmet Akif'i ve milli mücadele dönemini çok iyi anlatmanın çabası içinde olmalıyız.

 Milletimizin tarihte eşi görülmemiş mücadelesinin destani marşını yazan milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy'u, bu güzel şiiri istiklal marşı olarak oy birliği ile kabul eden başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere birin Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerimizi, ilk günden bu güne istiklal uğruna şehit olan bütün vatan evlatlarımız, saygıyla anıyorum." dedi.

Bağlar ilçesi Bağlar Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencisi İlayda Çelik "Birlik," Adnan Menderes Anadolu Lisesi öğrencisi Süleyman Kadar "Ordunun Duası" adlı şiirleri okudular.

Valimiz ve Büyükşehir Belediyesi Başkan V. Sayın Hasan Basri Güzeloğlu "Mehmet Akif Ersoy sadece İstiklal Marşı ile değil, Çanakkale Şehitlerine yazdığı destan dâhil bütün eserleri ile bugün milletimizin gönlünde yer alan mısralarıyla bu Milletin ahlakını imanını ve insanlığını temsil eden bir şahsiyettir.

'Mehmet Akif yazdıklarını yaşayan bir adamdı'

Mehmet Akif Ersoy, yazdığı her mısra ile bu millete güç, güven ve iman veren bir büyük şairdi. Mehmet Akif, yazdıklarını yaşayan bir adamdı. Yazdıkları ile yaşayan bir insan olmasının yanında bunu çevresine aktaran, örnek alınan bir insandı. Aynı zamanda İstiklal Marşı'mızın yazılma döneminde umutsuzlukla, ümitsizlikle, belki de imanının eksikliğinden kaynaklanan bir yeis ile buluşan kitlelere ilk dizesinde 'Korkma' diyerek haykıran ve korkulması gerekenin asla yaşanan değil, kaybedilecek değerlerimiz olduğunu anlatan, bu milleti, bu derece iyi tanıyan ve bu milletin içinden çıkan bir insandı. Akif hayatının tüm dönemlerinde bu düstur ile yaşayan ve gerçekten arkasında bir büyük miras bırakan, bu milletin yetiştirdiği bir insandı. Bugün özellikle gençler bugünü bizler merhum Akif'i anarken aslında Akif'in en büyük mirası olan İstiklal Marşımıza ve Cumhuriyetimize sahip çıkma kararlılığımızı bir kez daha pekiştirmek, ona sahip çıkmak ve geleceğe korkmadan kıyamete kadar payidar yapmak duygusunda birleşmeliyiz.

'Türkiye, örnek alınacak bir dönüşümü gerçekleştiren bir ülkedir'

Özellikle genç evlatlarıyla, yerli ve milli olan teknolojisi ile gelişmesi ile dünyanın hemen her alanında belirleyici gücü ve birikimiyle öncü ve belirleyen bir ülke konumuna gelmiştir. Maddi kalkınmada ve sanayileşmede Türkiye, örnek alınacak bir dönüşümü gerçekleştirirken aynı zamanda insani değerleri de taşıyan, bunu temsil eden, bir ahlakla bütünleştiren, dünyanın belki de yegâne ülkesidir. Bugün topraklarında 5 milyona yakın savaştan, acıdan, yokluktan kaçan insana ev sahipliği yapan bir ülkedir. Türkiye bu yüksek ahlakla hakkı tutup kaldıran, haksızlık karşısında duran ve bunu ahlaki bir duruşla kararlılıkla sergileyen bir ülkedir. Bizi biz yapan, geleceğe taşıyan, güçlü kılan değerlerde bunlardır. İnsani değerlerden yoksun olduğunuz zaman nasıl ki insanlığını kaybederseniz bir milleti millet yapan değerlerden uzaklaşıp yoklukla malul hale gelirsiniz. Hakkıdır Hakk'a tapan milletimin İstiklal diyen Akif, aslında hakkı tutup kaldıran bu milletin asla yenilmeyeceğini, asla mağlup edilemeyeceğini ifade ediyordu. Nitekim öyle de oldu; yedi düvele karşı verilen bir büyük mücadele yediden yetmişine, yaşlısından gencine, kadınından erkeğine bu millet bir oldu, iri oldu, diri oldu." dedi.

'Bu devletin hem maddi hem de manevi anlamda dünyayı taşıyan bir değerler medeniyeti olduğunu göreceksiniz'

Türkiye'nin 2023, 2053 ve 2071 hedeflerine doğru emin adımlarla ilerlediğini vurgulayan ve gençlere seslenen Güzeloğlu, "Belki bizler değil ama sizler bu büyük devlet ve milletin çok daha güçlü kararlı ve hem maddi hem de manevi anlamda dünyayı taşıyan bir değerler medeniyeti olduğunu göreceksiniz. Bugünleri anmak sadece belli zaman dilimlerinde, belli değerleri anmanın ötesinde hafızamızda ki bu değerleri güçlü kılmak, zihin ve gönül dünyamızda bu büyük şahsiyetleri hatırlamak şüphesiz onları anarken de onların bize emanet ettiği değerleri yaşatmak kararlılığını bir kez daha haykırmamız gereken günleridir. Akif'in geride bıraktığı serveti milletin gönlündeki yeriydi. Ben merhum Mehmet Akif'in en büyük eserini ve en büyük eserine bağlı mirasını bir kez daha bugün İstiklal Marşı'mızı anlarken, son söz olarak konuşmamı merhum Akif'in belki de hayattaki son dileği ve son sözü ile bitiriyorum 'Allah bir daha bu millete İstiklal Marşı'nı yazdırmayı nasip etmesin' amin." dedi

'Hakk'ın Sesi Temalı Mehmet Akif' konulu Görsel Sunumun ardından, Bağlar ilçesi Halide Edip Adıvar Anaokulu öğrencisi Sare Kaya ve Kayapınar ilçesi Minikler Anaokulu öğrencisi Eylül Özdemir tarafından İstiklal Marşımızın 10 kıtası okundu.

Diyarbakır Güzel Sanatlar Lisesi korosu tarafından günün anlam ve önemine ilişkin ezgilerin yer aldığı müzik dinletisiyle program son buldu.

Basın ve Halkla İlişkiler Şubesi 

12-03-202012-03-202012-03-202012-03-202012-03-202012-03-202012-03-202012-03-202012-03-202012-03-202012-03-202012-03-202012-03-202012-03-202012-03-2020

Fırat Mahallesi 597. Sokak No 4 Kayapınar / DİYARBAKIR - 0412 322 2100 / 0412 322 2200 / Sanal Santral 84122100 / 84122200

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.