DİYARBAKIR İL MİLLÎ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ

Turizm

TARİHİ ESTETİK DEĞERLERİYLE DİYARBAKIR SURLARI

Doç. Ahmet ATAN

Gabriel'in Kale Planı (Metin Sözen)

Diyarbakır Surları

                        Diyarbakır'ın tarihi surlarını, estetik perspektiften değerlendirmek farklı bir özellik taşır. Yaklaşık 9000 yılı aşkın bir geçmişe sahip Diyarbakır surları o günden günümüze, tarihi, kültürel, estetik ve sanatsal şahsiyetine dokunulmasına izin vermeden ulaşabilmeyi başarmıştır. Çağların olanca tahribatına, yok ediciliğine, yıkımına karşın kendini korumasını bilmiş en etkili estetik görünümüyle Diyarbakır'ı "Müze Şehir" haline getirmiştir.

Diyarbakır, Anadolu'da binlerce yıldan beri birçok medeniyetin canlı izlerini taşıyan bir tarih kültür ve sanat hazinesidir. M.Ö. 7000 yıllarında Çayönü'nden başlayan ve günümüze kadar gelen sadece bölgede değil dünya tarihinde de önemli roller oynayan birçok uygarlık bu yörede değerli eserler bırakmışlardır. Bu eserlerin başında "Diyarbakır Surları" gelir.

Diyarbakır Surları yapıldıkları dönemden (Roma İmparatorluğu, II. Konstantinus. M.S. 349) bu güne, her şeye rağmen fazla tahrip olmadan gelebilmiştir. Surlarda Roma, Bizans, Arap, Türk-İslam, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait son derece güzel ve birer Sanat eseri olan burçları, kapıları, kabartma ve figürleri yan yana görmek mümkündür. Bu yapıtların hem tarihi özelliği hem de o dönemler ait düşünce sistemi, sanat zevki, bitki ve hayvan zenginliği bakımından önemleri vardır. Anadolu eski tarih geçmişinin en önemli kültürel miras olan Diyarbakır surları, üzerinde taşıdığı bitkisel ve hayvansal motifler yanında kitabeleri oluşturan kaligrafik unsurlarla çok önemli, estetik değer taşıyan eserlerdir.

Eski Diyarbakır şehrini kuşatan kaleye Diyarbakır Surları diyoruz. Çin Seddinden sonra dünyanın en uzun, en geniş ve sağlam surlarından biri olduğu kabul edilir. Kale, Karacadağ'dan Dicle'ye uzanan geniş bazalt yaylanın doğu ucuna, zeminden yüz metre yüksekliğe kurulmuştur. Surların ilk yapılışı kesin olarak bilinmiyor. Fis Kayasına Kurulu iç Kalenin, milattan 2.000 yıl kadar önce Hurriler Döneminde kurulduğu sanılıyor. Yazılı belgelere göre milattan sonra 349 yılında Roma imparatoru ikinci Constantinus (Kanstantinus) zamanında şehrin surlarla çevrildiği kalenin onarıldığı biliniyor 367 ve 365 yılları arasında şehrin batı surları yıktırılmış, Urfa Kapısı ve Mardin Kapısına uzanan bölüm yapılmış, altıncı yüzyılda Justinianus zamanında güçlendirilerek genel biçimini almış, daha sonraki yıllarda sürekli onarımlarla genişletilerek günümüze kadar ayakta kalmıştır.

Genel olarak kalkan balığı biçimini andıran Diyarbakır Kalesi, Dış Kale ve iç Kale olarak iki bölümden meydana gelmektedir. Dış Kale surlarının uzunluğu 5 kilometre kadardır Doğu?Batı doğrultusunda 1.700, kuzey - güney doğrultusunda 1.300 metrelik bir alanı kuşatmaktadır. Surların yüksekliği 10-12 metre, kalınlığı 3-5 metredir. Surlar üzerinde kuleleri birbirine bağlayan geniş bir yol vardır. Bu yol, 70 santimetre kalınlığında mazgal duvarları ile korunmuştur. Kalenin 81 burcundan en ünlüleri Evli Beden (Ulu Beyden), Yedi Kardeş ve Keçi (Kiçi) burçlarıdır. Burçların içinde koğuşlar, mahzenler, sarnıçlar ve depolar yer almıştır. Dış Kale ile iç Kale surlarında Romalılardan Osmanlılar kadar çeşitli devletlere ait yazıtlar (kitabeler) bulunmaktadır. Bunları şöyle sıralayabiliriz: Latince: Romalılar, 367 375 yılları arası, Yunanca: Bizanslılar, 440-528 yılları arası. Arapça yazıtlar: Abbasîler 909, Mervaniler 995-1035, Büyük Selçuklular 1088-1092, Şam Selçukluları 1093, İnallılar 1141, Nişanlılar 1154-1183, Artuklular 1188-1208, Eyyubiler 1236-1237, Akkoyunlular 1149-1479. Farsça yazıtlar Osmanlılar Dönemine aittir. 1525?1527 arası tarihlerini taşır. Dış Kalenin kapıları: Kuzeyde Dağ Kapışı (Harput Kapışı), batıda Urfa Kapışı (Rum Kapışı), güneyde Mardin Kapışı (Teli Kapışı), doğuda Yeni Kapı (Su Kapışı, Dicle Kapışı). iç Kalenin kapıları : Fetih Kapışı, Oğrun Kapışı, Saray Ka- pışı, Küpeli Kapış;, Fetih ve Oğrun kapıları dışarıya, Saray ve Küpeli kapıları iç tarata şehre açılır. iç Kale Kanunî Sultan Süleyman zamanında 1524?1526 yılları arasında ikinci bir surla çevrilerek genişletilmiştir. Dış Kale surları içinde cami, medrese, türbe, kilise, han, hamam gibi tarihî eserler yer almaktadır. iç Kale surları içinde iki kilise, Artuklu Sarayı kalıntıları. Viran Kale, sarnıç ve cami bulunmaktadır.

Surların Büyük Burçları

Evli Beden Burcu (Ulu Beden Burcu): Artuklu Melik Salih tarafından 1208 yılında Mimar ibrahim'e yaptırılmıştır.

Yedi Kardeş Burcu: Artukoğlu Melik Salih adına 1208 yılında Mimar İbrahim'in oğlu mimar Yahya'ya yaptırılmıştır. Burcun üzerinde Selçukluların simgesi olan çift başlı kartal ile iki arslan kabartması, bunların altında da burcun yazıtı vardır.

Keçi Burcu (Kiçi Burcu): Mardin Kapısının doğusundadır. Diyarbakır surlarının üzerindeki en eski, en büyük burçtur.

Taş işçiliği

Diyarbakır surları, taş'ın bir büyük sanat eseri haline getiriliği muhteşem bir

abidedir. O, taş üzerindeki süsleme ve bezemelerle güzelliğin zirvesine çıkmış estetik bir abidedir. Taş işçiliğindeki sanatkarane ustalık, bugün Tarih ve Medeniyetinin önemi ile kültür ve sanatımızın sahip olduğu engin ve zengin değerlerimizi tartışmasız kabul edilir duruma getirmiştir. Bu duvarüstü taş işlemeciliğin bir büyük plastik sanat eseri haline getirmek ancak büyük bir sanat ruhuna sahip olmakla mümkündür. Bu Güzel sanat eserleri, bir kaç bin yıllık tarihimizin içinden süzülüp gelen ince işlenmiş " Altın taş " niteliği ile; eşsiz birer güzel sanatlar abideleri olacaktır. Diyarbakır surlarının Duvarlarım birer canlı sanat müzesi haline getirenler, acaba dünya sanat ve medeniyeti için başvurulacak birer kaynak eser niteliğini taşıyacaklarını, biliyorlar mıydı?

 

Devamı (.doc)

Fırat Mahallesi 597. Sokak No 4 Kayapınar / DİYARBAKIR - 0412 322 2100 / 0412 322 2200 / Sanal Santral 84122100 / 84122200

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.