DİYARBAKIR İL MİLLÎ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Başöğretmenlik unvanını kabulünün 89. yılı ve bu günün ‘Öğretmenler Günü’ olarak kutlanmaya başlanmasının 36. yıl dönümü; ilimizde yapılan bir dizi etkinliklerle kutlandı.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Başöğretmenlik unvanını kabulünün 89. yılı ve bu günün ‘Öğretmenler Günü’ olarak kutlanmaya başlanmasının 36. yıl dönümü; ilimizde yapılan bir dizi etkinliklerle kutlandı.

 

İlk tören İl Milli Eğitim Müdürümüz Sayın Hasan Aslan’ın Atatürk Anıtına çelenk sunmasının ardından saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.

 Çelenk sunma töreninin ardından İl Milli Eğitim Müdürümüz Sayın Hasan Aslan ve aday öğretmenlerden oluşan bir heyet İl Vali Vekili Sayın Dr. Ahmet Naci Helvacı’ yı makamında ziyaret etti. Vali Vekili Helvacı ile makamında bir süre görüşen İl Müdürümüz Aslan ve öğretmenler daha sonra toplu fotoğraf çekiminin ardından valilikten ayrıldı.

Büyükşehir Öğretmen Evi ve ASO toplantı salonunda devam eden törene; İl Vali Vekili Sayın Dr. Ahmet Naci Helvacı, 8.Ana Jet Üs Komutanı Tuğgeneral Kadircan Kottaş, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Ali Demir, Vali Yardımcısı Tolga Toğan, Merkez İlçe Kaymakamları, İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Aslan, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcıları, İlçe Milli Eğitim Müdürleri, Şube Müdürleri ile ilimizde görev yapan kurum müdürleri, öğretmen, öğrenci ve veliler katıldı.

 Büyükşehir Öğretmen Evi ve ASO toplantı salonundaki tören Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk ve Türk Milli Eğitimine hizmetleri geçen ve ebediyete intikal eden öğretmenlerin anısına bir dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı.

  ASLAN, “TÜM ÖĞRETMENLERİMİZİN BU ANLAMLI GÜNÜNÜ KUTLUYORUM”

 İl Milli Eğitim Müdürümüz Hasan Aslan, “Dünyanın Bütün Çiçekleri” adlı şiiriyle başladığı konuşmasında, Değerli öğretmenlerim 24 Kasım Öğretmenler gününüz kutlu olsun. Biz öğretmenlerin sermayesi serveti sevgidir, hoşgörüdür, fedakârlıktır. Biz Öğretmenler olarak ülkenin en ücra köşelerine, sadece işsiz kalmak için değil, bizi buralarda görev yapmaya kabul ettiren ilkokul yıllarından beri hayal ettiğimiz öğretmenlerimizi örnek alarak ve öğrencilere olan aşkımızdır.

Bugün 24 Kasım Öğretmenler Günü ama bugün öğretmenlerimizin sadece temsili bir günü; çünkü ellerimizle yetiştirdiğimiz bir doktorun kurtarmış olduğu canda bugün bizim günümüzdür, yetiştirmiş olduğumuz hâkimin adaleti ile hükmettiği gün işte bizim günümüzdür, bir mimarın elleriyle güzelleştirdiği binalar ve onları görmek işte o gün bizim günümüzdür. Bu meslek sevgi mesleğidir, bu meslek fedakârlık mesleğidir. Değerli katılımcılar bizim maddi imkânlarımız, ekonomik durumumuz ne olursa olsun biz ailevi ve ekonomik problemlerimizi öğretmenler odasında tartışırız, kendi aramızda konuşuruz ama elimize tebeşiri alıp o kara tahtanın önüne geçtiğimizde ve haydi çocuklar nerede kalmıştık dediğimizde kendimize özel bütün dertlerimizi unutur, kendimizi yetiştirmekle sorumlu tuttuğumuz öğrencilerimize adarız. Bizim mesleğimiz sevgiyi mesleğidir.

Biz sevgi ve şefkat göstermesini bilmeyen anne ve babanın şefkat ve merhametini öğrencilerimize tebessüm ederek gösteririz. Hakkımızdaki eleştirileri ve tenkitleri göğüsleriz.Öğretmenler odasında, gözyaşlarımızı kimse görmesin diye ağlasak da bir kenarda sessizce ağlarız. Çünkü bizim mesleğimiz sevgi mesleğidir. Biz bugün toplumun ön saflarındaki görevleri icra ediyorsak arkamızda sizin gibi değerli öğretmenlerimizin bize öğrettikleri sayesindedir. Dolayısıyla biz öğretmenler olarak sınıfa girdiğimizde kendi öz evlatlarımız için kendi öz kardeşlerimiz için onların nerede olmasını hayal ediyorsak, öğrencilerimiz için de aynı şeyi hayal ettiğimizde sorumluluğumuzu yerine getirmiş oluruz. Sobayı yakmak üzere öğrencilerimizin üşümemesi için çelik zırhlı soğuğu öğrencilerimiz hissetmesin diye bizler, sobanın alevlerinden çıkarak can veren Yusuf öğretmenleriz, Burçin öğretmenleriz. Biz görevine giderken hain terörist kurşunlarına hedef olarak şehit olan Aybüke öğretmenleriz. Hiçbir zorluktan yılmadan, çekinmeden geleceğin manevi mimarları olarak geleceğin toplumunu hazırlama konusunda bütün fedakârlığımızı bütün özverimizi bütün enerjimizi bize emanet edilen bu milletin çocuklarına evlatlarına harcarız.

Bu mesleğin kutsallığı hiçbir ekonomik değer ile hiçbir maddi değerler ile ölçülemeyecek kadar kutsaldır. Değerli öğretmenlerim bizim en büyük servetimiz en büyük sermayemiz sevgidir dedik. Öğretmenler olarak şunu hiçbir zaman unutmayalım ki; sevgimizi veremediğimiz öğrencimize bilgimizi asla veremeyiz. Öncelikle öğrencilerimize kendimizi hissettirmeliyiz, kendimizi kabul ettirmeliyiz. Öğrencilerimiz için ileride örnek alacakları rol model olmak için çaba harcamalıyız ki o zaman öğrencilerimize faydalı oluruz.  Ayrıca 33 medeniyete ev sahipliği yapmış şu güzel Diyarbakır’ımızın diğer illerden çok daha güzellikleri ve farklılıkları vardır. Çünkü bizim yetiştirdiğimiz, ders anlattığımız öğrencilerimiz bu medeniyetin kültürü ile yetişmiş Türkiye´de değil dünyanın her yerinde söz sahibi olmuş Diyarbakır’ın yetiştirdiği nice düşünürlerimiz vardır; bir tarafta Sezai Karakoç’lar bir tarafta Ali Emiri’ler, bir tarafta Ziya Gökalp’ler, bir tarafta Cahit Sıtkı Tarancı’lar,  bir tarafta Şair Sırrı Hanım’lar, Esma Ocak hanımlar… İşte Diyarbakır´da bizim öğrencilerimize rol model olarak gösterebileceğimiz ülkemizin değil dünyanın her yerinde söz sahibi olan güzel yüreği sevgi dolu bir karıncayı bile incitmekten imtina eden nesiller yetiştirmek öğretmen olarak bizim en büyük arzumuzdur.

Değerli öğretmenlerim bugün ayağımıza batan dikenlerimiz varsa ya bizim eğittiklerimiz ya da zamanında eğitemediklerimizdir.

Yarının büyükleri bizim önümüzdedir, bizim tezgâhımızdadır, biz onları insan olarak nasıl yetiştirirsek geleceğimiz de ona göre şekillenir. Biz yavrularımızı yüreği sevgi dolu şefkat dolu bayrağımızın dalgalandığı, vatanımızın her karış toprağının kutsal olduğunu en büyük servetimizin ve sermayemizin din, dil, ırk, mezhep ayrımı gözetmeksizin birbirimize tahammül etmemiz gerektiğini, farklılıkların bizim zenginliğimiz olduğunu, vatanımızın  bölünmez bütünlüğünü vatansızlığın ne demek olduğunu yeni nesillerimize gençlerimize anlatırsak geleceğimiz de buna göre şekillenecektir. dedi

Vali Vekili Sayın Dr. Ahmet Naci Helvacı ise yaptığı konuşmada: “Milli eğitim öğrencileri hayata hazırlamakla mükelleftir. Analitik düşünme becerisini gerçekleştirmiş,  kendisine verilen, söylenen yahut empoze edilen şeylerin, verileri söylendiği şekilde kabul etmeyip, onları sorgulayan ve onlara ilişkin kendi düşüncesini geliştiren gençler yetiştirmelidir. Öğrencilerin kendi ayakları üzerinde durmasını sağlayacak ve özgüvene kavuşturulması okullarımızdan beklentimizdir. Eğer bu özgüveni siz bu çocuğa veremezsiniz hayatın her kademesinde ufak bir sorunla karşılaştığında pes edecek yahut üstesinden gelemeyecek depresyona varan bir süreci tecrübe edecektir. Özgüveni yetişmiş bireyler yetiştirmemiz bizim için çok önemlidir. Okullarda öğrencileri yarış atına çeviren sürekli ödev ve test yaptırıp onları yıpratan bir yapı yanlıştır.

Okullar çocukların sahip olduğu yetenekleri keşfetme ve bu keşif doğrultusunda bunları geliştirip o geliştirdiği unsurlar doğrultusunda hayata tutunmayı sağlamalıdır. Dünyanın en başarılı çocuğu önüne gelen sınavlarda en yüksek skoru alan değildir, artık günümüzde bir somut sosyal bilim gerçeği olarak çıkmıştır ki zekâ tekdüze bir nimet tekdüze bir olgu değildir,  hayatın her alanını kapsayan değişik zekâ türleri vardır. Elbette öğrencilerin çalışıp rekabet etmeleri gerekir. Bir insanın başarılı olması elde ettiği skorla doğru orantılı değildir. Neyi başardığı ile alakalıdır, içinde iyilik olup, olmadığı ile alakalıdır. Eğitim sisteminin önemli yükümlülüklerinden bir tanesi bu becerileri bu hobileri tespit edip geliştirip çocukların hayatta kullanmasını sağlamaktır. Bunun yanında okulların görevi devletin bölünmez bütünlüğünü, ahlaki değerleri aşılamaktır.

Sevgili öğretmenler geleceğimiz sizin sayenizde şekillenecektir.” dedi.

Konuşmaların ardından günün anlam ve önemine binaen öğrenciler tarafından şiirler okundu.

Mesleğe yeni başlayan öğretmenlerin yemin etmesinin ardından şiir ve kompozisyon yarışmalarında dereceye giren öğrencilere davetliler tarafından hediyeleri takdim edildikten sonra tören, Güzel Sanatlar Lisesi öğrenci korosu tarafından ezgilerin okunmasıyla son buldu. 

Öğretmenler Günü kutlamaları, Seyrantepe Spor Kompleksi’nde Milli Eğitim İl Müdürlüğü  ile Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü personellerinden oluşan takımlar arasında yapılan futbol maçıyla tamamlandı.

 

 

(Basın ve Halkla İlişkiler Şubesi)

27-11-201727-11-201727-11-201727-11-201727-11-201727-11-201727-11-201727-11-201727-11-201727-11-201727-11-201727-11-201727-11-201727-11-201727-11-201727-11-201727-11-201727-11-201727-11-201727-11-201727-11-201727-11-2017

Fırat Mahallesi 597. Sokak No 4 Kayapınar / DİYARBAKIR - 0412 322 2100 / 0412 322 2200 / Sanal Santral 84122100 / 84122200

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.