DİYARBAKIR İL MİLLÎ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ

İSTİKLAL MARŞININ KABULÜ VE MEHMET AKİF ERSOY’U ANMA GÜNܒ KAPSAMINDA ÇEŞİTLİ ETKİNLİKLER DÜZENLENDİ

Vatan Şairi Mehmet Akif Ersoy’u anma ve İstiklal Marşı’nın kabulünün 96. yıldönümü dolayısıyla Cahit Sıtkı Tarancı Kültür Merkezi’nde bir etkinlik düzenlendi. 
İSTİKLAL MARŞININ KABULÜ VE MEHMET AKİF ERSOY’U ANMA GÜNܒ KAPSAMINDA ÇEŞİTLİ ETKİNLİKLER DÜZENLENDİ

Programa Vali Vekilimiz Kürşat Güleryüz, Diyarbakır Milletvekili Ebubekir Bal, 16. Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Barbaros Kasar, 8. Ana Jet Üs Komutanı Tuğgeneral Kadircan Kottaş, Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Talip Gül, Cumhuriyet Başsavcı Vekili Kurtca Eker, Vali Yardımcısı Sercan Gökdemir, Yenişehir İlçe Kaymakamı ve İlçe Belediye Başkan Vekili Dr. Mehmet Özel, Sur İlçe Kaymakamı ve İlçe Belediye Başkan Vekili Bilal Özkan, Bağlar İlçe Kaymakamı Tolga Toğan, İl Milli Eğitim Müdürümüz Hasan Aslan ile kamu kurum ve kuruluşlarının yetkilileri, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcıları ile şube müdürleri, vatandaşlar ve öğrenciler katıldı.

İL MÜDÜRÜ ASLAN: “O BİZİM BİR ARADA OLMAMIZA ANLAM KATAN MİLLİ RUH BİRLİĞİMİZİN SEMBOLÜDÜR”

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından konuşan İl Milli Eğitim Müdürümüz Hasan Aslan, “Bugün Mehmet Akif Ersoy’un tarihe sığmayan bir destanı konu ettiği İstiklal Marşımızın Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde dört defa okunup ayakta alkışlandığı ve milli marşımız olarak kabul edildiği günün 96. yıldönümü. Bugün parçalanmış, darmadağın edilmiş, yok olmak üzere olan bir milletin, yeniden doğuşunun ve şahlanışının kelimelere dökülmesinin tasdik edildiği günün yıldönümüdür. İstiklal marşı en önemli ve değişmez değerlerimizden biridir. O bizim bir arada olmamıza anlam katan milli ruh birliğimizin sembolüdür. O milletimizin hürriyet ve milli irade türküsüdür. Toplumumuzun ortak bir kalp atımıdır. İstiklal marşını anlayabilmek için, Mehmet Akif Ersoy’u ve onun istiklal marşını yazdığı haleti ruhiye-yi iyi bilmek, onun şahsında ve edebi dilinde topladığı, “milli mücadele ruhunu” yakından tanımak, bu ruhu, hakkı ile hissetmek gerekir. Anadolu toprağının işgale ve halkın büyük zulümlere uğradığı, umutların yerini korku ve bıkkınlığa bıraktığı, her yerin zifiri karanlıkla kaplandığı bir dönem. Umutları yeniden yeşertecek ve karanlığı aydınlığa çevirecek bir inanç… ve bu inancı yeşertecek bir destan gerekiyordu. Bu öyle bir destan olmalıydı ki zaferi önceden müjdelemeliydi. Ve bu öyle bir destan olmalıydı ki  endişe, keder ve umutsuzluğu büyük bir inanca çevirebilmeliydi. Bütün bunları yapabilecek bir adam… İman, inanç ve edebi sanatların ustası bir adam… Hakimiye-i Milliye gazetesinin 7 kasım 1920 tarihli nüshasında çıkan ilan hatırlatılır Mehmet Akif’e. Halbuki birbirinden güzel yüzlerce şiir yazılmıştı… ancak hepsinde bir eksiklik vardı;  İnanç. Bu inancı“ Bedrin aslanları ancak bu kadar şanlı idi” diyen Mehmet Akif  verebilirdi. Tacettin dergahında bir gece sabaha kadar uykusuz kalınarak yazılır bu inanç. O gecenin sabahında okunan ezanı şahit gösterir dinin temeline… “Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli” sözleriyle… “Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.”  dizeleriyle başlayan marş, kazanmaktan başka seçeneğinin olmadığını bilen bir milletin eşsiz yürüyüşünün  sembolü olacaktı. O, “ulusum korkma, nasıl böyle bir imanı boğar” derken bir destanı yazmanın sadece edebi meziyetlerle olamayacağını gösteriyordu aslında. Ve zaferin destanı kendisinden önce yazılıyordu. Bu muazzam şiirin şairi olan Mehmet Akif’in sırtında bir paltosu dahi yoktu. O günlerde büyük ihtiyaç duymasına rağmen ödül olarak verilen 500 lirayı almayıp fakir kadın ve çocuklara yardım vakfı olan darül mesaiye bağışladı” dedi.

İL MÜDÜRÜ ASLAN: “O BİR ŞAİR, BİR İLİM ADAMI, BİR KAHRAMAN, BİR MÜTEFEKKİR VE BİR EĞİTİMCİYDİ”

“Yangınların ortasında bir millet, milleti için yüreği yanan bir adam. O tarihe sığmayan bir destanı şiirine konu etmiş bir vatan evladıydı” diyen İl Milli Eğitim Müdürü Aslan sözlerini “ O bir şair, bir ilim adamı, bir kahraman, bir mütefekkir ve bir eğitimciydi. O aynı zamanda ileri görüşlüydü. İstiklal marşı için “Acaba yeniden yazılsa daha güzel olmaz mı?” diyenlere hasta yatağında hiddetli bir sesle; “Allah bir daha bu millete istiklal marşı yazdırmasın” derken bu günleri görür gibiydi. Mehmet Akif’in İstiklal Marşı’nı yazmasından 95 yıl sonra kurtuluş savaşı kahramanlarının torunları bir kez daha aynı ruhla istiklali için mücadele ediyordu. 15 Temmuz gecesi yeni bir kahramanlık destanı yazıyordu bu millet istiklal marşından aldığı inançla. “Asımın nesli diyordum ya, nesilmiş gerçek, işte çiğnetmedi namusunu çiğnetmeyecek” derken ne kadar haklı olduğunu 15 Temmuz ruhu bize bir kez daha gösterdi. O gün aydınlık geleceğimizi korumak adına asımın nesli bir kez daha canını ortaya koydu. Kimi şehit olurken kimi de gazi oldu. Bizler şu anı yaşayanlar olarak geçmişin mirasını ve geleceğin emanetini taşıyoruz. Geçmişte yaşayanlar şanlı cedlerimiz, şehit dedelerimiz bize bu güzel vatanı miras bıraktı. Bizler de gelecek nesillere bu kutsal emaneti en güzel şekilde taşımalıyız. Bizden sonra gelecek nesillere güçlü müreffeh bir ülke bırakmak, geçmişin mirasını geleceğe emanet olarak taşımak için çok çalışmalıyız. Milli mücadelenin destani marşını yazan milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’u, bu güzel şiiri istiklal marşı olarak oy birliği ile kabul eden başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere birinci TBMM üyelerimizi, ilk günden bu güne istiklal uğruna şehit olan bütün vatan evlatlarımızı saygıyla anıyorum. Hepsinin ruhu şad, mekanları cennet olsun” şeklinde tamamladı.

İl Milli Eğitim Müdürü Aslan’ın konuşmasının ardından Dicle Üniversitesi Eğitim Fakültesi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Seyit Ahmet Atak tarafından ‘İstiklal Marşı ve Mehmet Akif Ersoy’un Kişiliği’ konulu bir sunum gerçekleştirildi. Daha sonra Bağlar Şehit Namık Tümer İlkokulu 1. Sınıf öğrencileri Ecrin Yerdelen ve Ali Efe Ceylan tarafından İstiklal Marşımızın 10 kıtası okundu. Ziya Gökalp Anadolu Lisesi öğrencilerinin gerçekleştirdiği ‘Mehmet Akif Ersoy’un Hayatı’ konulu tiyatro oyununun ardından şiir ve kompozisyon yarışmalarında dereceye giren eserler eser sahibi öğrenciler tarafından okundu. Yarışmalarda ödül alan öğrencilere ödülleri, Vali Vekili Kürşat Güleryüz, Diyarbakır Milletvekili Ebubekir Bal ve 16. Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Barbaros Kasar tarafından verildi. Ödül töreninin ardından Güzel Sanatlar Lisesi korosu tarafından gerçekleştirilen, günün anlam ve önemine ilişkin ezgilerin yer aldığı müzik dinletisiyle program son buldu.

 

 

 

13-03-201713-03-201713-03-201713-03-201713-03-201713-03-201713-03-201713-03-201713-03-201713-03-201713-03-201713-03-201713-03-201713-03-201713-03-2017

Fırat Mahallesi 597. Sokak No 4 Kayapınar / DİYARBAKIR - 0412 322 2100 / 0412 322 2200 / Sanal Santral 84122100 / 84122200

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.