DİYARBAKIR İL MİLLÎ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ

TÜRKİYE BAĞIMLILIKLA MÜCADELE EĞİTİMİ PROGRAMI SERTİFİKA TÖRENİ GERÇEKLEŞTİRİLDİ

Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Eğitimi Programı kapsamında İlimizde eğitim alan 400 rehber öğretmen için sertifika töreni gerçekleştirildi. 
TÜRKİYE BAĞIMLILIKLA MÜCADELE EĞİTİMİ PROGRAMI SERTİFİKA TÖRENİ GERÇEKLEŞTİRİLDİ

Milli Eğitim Bakanlığı ve Yeşilay işbirliği ile ‘Büyük değişimler küçük dokunuşlarla başlar’ düsturuyla 2014 yılından beri uygulanan Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Eğitimi Programı kapsamında 400 rehber öğretmene sertifikaları törenle teslim edildi.

Diyarbakır Büyükşehir Öğretmenevi ve ASO Toplantı Salonunda gerçekleştirilen törene, Diyarbakır Valimiz Sayın Hüseyin Aksoy, Yeşilay Derneği Genel Başkan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Sayın Mehmet Akif Saylan, Vali Yardımcısı Sayın Sercan Gökdemir, İl Milli Eğitim Müdürü Sayın Hasan Aslan, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Halit Açar, YURT-KUR İl Müdürü Metin Yılmaz, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcıları Ali Ok, Metin Direk ve Süleyman İlge, Yeşilay Diyarbakır Şubesi Başkanı Yahya Öğer, 17 İlçe Milli Eğitim Müdürü ve rehber öğretmenleri katıldı.  

İl Milli Eğitim Müdürü Aslan: “Eğitimciler Olarak Son Derece Dikkatli Olmalıyız”

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın akabinde açış konuşması yapan İl Milli Eğitim Müdürümüz Sayın Hasan Aslan, “Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Eğitim Programı ile genç beyinleri ve bedenleri köleleştirilip yok eden, her türden bağımlılığı önlemeyi, başlamadan bitirmeyi hedeflemekteyiz. İnsanlarda bozulan ahlaki değerlerin ve değişen değer ölçülerinin sonucu olarak bağımlılıklar hızla yayılmaktadır. Bu nedenle eğitimciler olarak son derece dikkatli olmalıyız. Pozitivist, maddiyatçı bir hayat anlayışıyla yetişen nesiller için zararlı alışkanlıklar ve bağımlılık bir el uzatımı mesafesindedir. Çünkü oraya yaklaşmasını engelleyen araya bariyer dizen, uçurumlar koyan, duvarlar ören hiçbir şey yok. Her şeyi araçsallaştıran, her şeyi metalaştıran, eşya gibi gören bir zihin dünyası her türlü zaafa, her türlü kötü alışkanlığa kapıyı sonuna kadar açmış demektir.

Takdir edersiniz ki, tabiat boşluk kabul etmez. Öğretmenler olarak insanların kalplerini, zihinlerini eğer boş bırakırsak, gelir orayı her türlü kötü alışkanlık ve bağımlılık işgal eder. Biz evlatlarımızın kafalarıyla birlikte kalplerini de beslemeliyiz, mutlu etmeliyiz, doyurmalıyız. Daha doğumu öncesinden başlayarak her aşamada çocuğa ihtiyacı olanları vermeliyiz. Aynı şekilde konuşmaya, anlamaya, düşünmeye başladığı andan itibaren de sevgiyle birlikte ihtiyacı olan manevi terbiyeyi, ahlaki terbiyeyi de çocuğa kazandırmalıyız. Neyin doğru, neyin yanlış olduğunu öğretmeden, sadece fiziki ihtiyaçlarını, maddi ihtiyaçlarını karşılayarak büyütülen bir çocuk, eninde, sonunda yolunu şaşıracaktır.

Eğitimciler olarak bunu kendimize her daim hatırlatmalı, bu bilinçle hareket etmeli ve onları doğruya yöneltmeliyiz. Bağımlı beyinler sağlıklı düşünemez. Ülkemizin geleceğini elbette ki sağlıklı nesillere teslim edeceğiz. Ancak ve ancak; iradesine hakim, maddi manevi zafiyetleri bulunmayan, aklını herhangi bir terör örgütüne kiraya vermemiş, bilgiden bilgi üreten, sahasında üst düzey bilgi, yüksek ahlaki değerlere sahip, çalışkan ve sorumluluk sahibi gençler vatanımızın ve cumhuriyetimizin garantisi olacaklardır” şeklinde konuştu.

Yeşilay Başkan Yardımcısı Saylan, “11 Milyon Öğrenci ve 2 Milyon Veliye Ulaşarak Dünya Rekoru Kırdık”

İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Aslan’ın ardından konuşan Yeşilay Genel Başkan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Sayın Mehmet Akif Saylan ise “Bağımlılıklarla mücadele konusundaki en büyük en büyük önleyici hizmet programımız Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Eğitim Programı adını verdiğimiz sizlerin de artık yakinen tanıdığı içinde olduğu programdır. Burada biz birçok kurumla işbirliği yapıyoruz. Ama en önemli işbirliğimiz Milli Eğitim Bakanlığı ile yaptığımız işbirliğidir. Çünkü bağımlılığın esas nedeni gençlerdir ve okullar ve öğretmenler üzerinden gençlere ulaşmış oluyoruz. Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Eğitim Programı, dünyadaki en kapsamlı ve en yaygın eğitim programıdır. Şuana kadar 11 milyon öğrencimizi ve 2 milyon velimize birebir ulaşmış durumdayız. Bu bir dünya rekorudur. Bugün sertifikasını alacak olan siz değerli rehber öğretmenlerimiz de bu büyük ordunun birer neferi olacaksınız” dedi.

Vali Aksoy: “Uyuşturucu Eylem Planımızı Hazırladık ve Uyuşturucu İle Mücadele Konusunda Da Bütün Kurumlarımızın Katılımıyla Yoğun Bir Çalışma Başlattık”

Diyarbakır Valimiz Sayın Hüseyin Aksoy ise, Sayın Yeşilay Genel Başkan Yardımcımız, Vali Yardımcımız, değerli kurum müdürleri, Milli Eğitim Teşkilatımızın çok değerli mensupları, değerli katılımcılar bağımlılıkla mücadele eğitim programını tamamlayan arkadaşlarımıza sertifikalarını vermek üzere bakaradayız. Bu toplantıda sizlerle beraber olmaktan büyük bir memnuniyet duyduğumu ifade ediyor hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Yeşilay teşkilatımız kurulduğu andan itibaren Türkiye’de mücadele eden ve bu anlamda önemli çalışmalar ortaya koyan sivil toplum kuruluşlarımızın başında geliyor.  Özellikle son yıllarda bu çalışmalarını daha farklı boyutlara taşıyan ve birçok alanda çalışma yapan bir sivil toplum kuruluşumuz. Bağımlılıkla mücadele konusunda da yürüttüğü çalışmalarla Türkiye genelinde önemli çalışmaları gerçekleştiriyor. Bağımlılık önemli bir konu ve özellikle gençlerimizi tehdit eden en önemli unsurlarımızın başında geliyor. Bunlardan en sıkıntı yaratanı da uyuşturucu ile ilişkili olan bağımlılık. Değerli katılımcılar Diyarbakır’da da belirli alanda yürüttüğümüz çalışmalar var.

Özellikle Diyarbakır’ın son yıllar içerisinde özellikle 90’lı yıllardan itibaren almış olduğu yoğun göç ve bu göçün ortaya koyduğu sosyal durumu tespit etmek amacıyla Diyarbakır Valiliği olarak bir sosyal araştırma gerçekleştirdik. Sosyal durum raporu ortaya çıkardık ve Diyarbakır’ın kent merkezinin mevcut durumunun fotoğrafını çektik. Buradaki temel amacımız insanlarımızın sorunu neler bu sorunlara karşı ne gibi projeler üretebiliriz ve insanlarımızın kentle uyumunu sağlayarak sosyal uyumu daha iyi bir noktaya taşıyabiliriz. Bunu tamamladıktan sonra ilin tamamını kapsayan sosyal risk haritasıyla ilgili çalışmayı da başlattık. Şu günlerde alana iniliyor, anketler ve diğer çalışmalar gerçekleştirilecek önümüzdeki dönemde Diyarbakır’ın sosyal risk haritasını da bütün ilçeleriyle birlikte çıkaracağız. Bundaki temel amacımız mutlaka devletin TUİK gibi birçok kurumunun verileri var ve bunlardan yararlanıyoruz. Bazen bu veriler alanla birebir örtüşmeyebiliyor ve bu alanda yaptığımız araştırmalar, bizim yapacağımız projelerde bize çok önemli veriler oluşturabiliyor. Bu anlamda da biz önümüzdeki süreçte sosyal risk haritamızı da ortaya çıkardıktan sonra nerede ne sorunlarımız var bunları daha net bir şekilde görerek önümüzdeki dönemde yapacağımız çalışmalara bir alt yapı oluşturmuş olacağız.

Diyarbakır’da özellikle uyuşturucu ile mücadele konusunda uyuşturucu eylem planımızı hazırladık ve uyuşturucu ile mücadele konusunda da bütün kurumlarımızın katılımıyla yoğun bir çalışma başlattık. Amacımız burada uyuşturucu ile mücadele etmek ve bu konuda toplumu bilinçlendirmek ve yeni uyuşturucu bağımlılarının bu noktaya gelmesini engellemek. Özellikle tıbbi müdahalelerin dışında sosyal anlamda da onlara müdahale edebileceğimiz bir merkez oluşturma adına da bir çalışma başlattık önümüzdeki aylarda onu faaliyete geçireceğiz. Bir sosyal uyum merkezi oluşturma çabamız var ve buradaki amacımız da uyuşturucuyla mücadele konusunda bir irade ortaya koyan insanlarımıza bu sosyal uyum merkezimizde çeşitli aktivitelerle onlara destek olmak ve onları topluma kazandırmak bu anlamda bu anlamda ilgili kurumlarımızla koordineli bir şekilde çalışmaları belli bir aşamaya kadar getirdik ve önümüzdeki dönemde bunu daha iyi bir noktaya taşıyacağız. Elimizde ÇAMATEM var, bunların yoğun çalışmaları var.

AMATEM henüz yok bunun kurulmasıyla ilgili çalışmalarımız var, umuyoruz ki önümüzdeki süreçte bu alanda da yapılacak çalışmalarla buna müdahale konusunda Diyarbakır olarak daha iyi bir noktaya gelmiş oluruz.  Diğer bir konumuz özellikle Diyarbakır’da üzerinde durduğumuz ve çalıştığımız alanda sokakta çalışan ve dilenen çocuklar ve insanlar. Bu konuda da ilgili kurumlarımızla işbirliği içerisinde bir çalışma başlattık. Sokakta dilenen ve çalışan çocuklara müdahale etme ve onların bunu yapmamaları noktasında neler ortaya koyabiliriz bu konuda da belirli bir çalışmayı sürdürüyoruz. Yine sokakta çalışan çocuklara yönelik olarak bir merkez oluşturma gayretimiz var o merkezi de önümüzdeki aylarda faaliyete geçireceğiz. Sokakta çalışan ve dilenen çocuklarımızı ilk orada bulduğumuzda götüreceğimiz bir merkezimiz ve orada onlara vereceğimiz birtakım hizmetleri de ortaya koyacağız. Sokak çocukları önemli neden önemli çünkü sokaklar tehlikeli ve risklidir. Sokaklarda bulunan çocuklarımızın her türlü suça bulaşma oranları yüksektir ve başta uyuşturucu olmak üzere sigara ve alkole erişme ve ona alışma noktaları da oldukça yüksektir.

Bu anlamda sokakta çalışan çocuklarımızla da mücadele etmek onların sokakta çalışmamaları konusunda yapılacak çalışmaları ortaya koyma adına da il olarak böyle bir planlamayı ve çalışmayı gerçekleştiriyoruz ve umuyorum ki önümüzdeki dönemde bunu daha iyi ve net şekilde hayata geçirmiş olacağız. Bugünkü katılımcılarımızın büyük bir çoğunluğu rehber öğretmenlerimiz. Rehber öğretmenlerimizi kendi alanında eğitim almış, belirli bir formasyona sahip kamu çalışanlarımız. Onlar bu çalışmalarını görev yaptıkları yerlerde en üst seviyede yerine getiriyorlar. Bağımlılıkla mücadele konusunda bugünde almış oldukları eğitim ve sertifikayla önümüzdeki dönemde bu alandaki çalışmalarıyla da daha aktif bir noktaya taşımış olacaklar. Özellikle uyuşturucuyla mücadele toplumu bilinçlendirmek adına verilecek eğitimde çok önemli. Zaman zaman eğitim veren kişilerin art niyetli olmamakla beraber bazı kullandığı ifadeler özendirici de olabiliyor. Bu bakımdan bu eğitimi almak, neyi nasıl anlatacağınızı bilmekte çok büyük önem taşıyor.

Değerli rehber öğretmen arkadaşlarım; Sizlerden benim özel bir başka ricam var. Özellikle Diyarbakır’da da bu alanda eksikliğimiz var. Çalışmalarımız var ama henüz arzu ettiğimiz noktada değiliz. İl Milli Eğitim Müdürümüze söylüyoruz İlçe Milli Eğitim Müdürlerimize de söyledik ama alanda bire bir sizler varsınız. Sizlerin gayretleri bizim başarı dereceğimiz belli bir noktaya taşıyacak.

Diyarbakır’da okul çağında olup okula devam etmeyen öğrencilerimiz var. Eğer bu durumda bir öğrenci varsa biz görevimizi tam anlamıyla yapmış sayılmayız. Bu bakımdan büyük bir gayret göstermek zorundayız. Okul müdürlerimiz, İlçe Milli Eğitim Müdürlerimiz ve özellikle rehber öğretmenlerimiz; aileleri ikna edeceğiz. Bir gideceğiz, iki gideceğiz, üç gideceğiz yani aileyi bu anlamda bıktırırcasına ziyaret edeceğiz. Ve çocukların okula gelmelerini bir şekilde sağlayacağız. Ekonomik durumum iyi değil, ben çocuğumu onun için göndermiyorum diye bir mazereti de asla kabul etmeyeceğiz. Çünkü devlet zaten kitaplarını veriyor. Bir kıyafet ve kırtasiye ihtiyacı varsa sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarımız var. Ben her toplantıda kaymakam arkadaşlarımıza açık ve net olarak söylüyorum. Vakti ve imkânlarının büyük bir çoğunluğunu eğitimde bu tür sorunlar varsa bunlara kullanın diye. Dolayısıyla böyle bir mazereti asla kabul etmeyeceğiz. Bu noktada bize bir mazeret bildirenin okula gelmesi konusunda ikna edeceğiz.

Özellikle okula gelmeyen çocukların suça, uyuşturucuya ve teröre bulaşma oranları oldukça yüksek. Bu bakımdan çocuklarımızı mutlaka biz okula almak durumundayız. Eğer okul çağını geçmişse açık okullarımız var buralara yönlendireceğiz. Eğitim dışında hiçbir çocuğumuzun geri kalmaması adına gayret göstereceğiz. Bu anlamda bütün arkadaşlarımızın özel gayret göstermelerini ben istirham ediyorum. Şimdi eğitim öğretim yılımız bitti, yeni eğitim öğretim yılına başlayacağız. Bu yaz dönemini çok iyi bir şekilde geçirmemiz lazım.

Özellikle şöylede bir sorunumuz var. Bazı çocuklarımız baktığımızda okulda kaydı gözüküyor ancak devam etmiyor. Yani okullaşma oranlarına bakarak hiç kendimizi kandırmayacağız. Buradaki bizim temel kriterimiz çocukların okula devam edip etmediğidir. Çocuklar okula devam etmiyorsa okulda kaydı olmuş olmamış çok bir anlam ifade etmiyor. Mutlaka çocukların okula devamsızlığı konusunu bütün İlçe Milli Eğitim Müdürlerimiz, okul müdürlerimiz ve rehber öğretmenlerimiz yakından takip etmeliler. Devamsızlığın nedenleri tabi çocuk hasta olur 3 gün 5 gün hatta 1 aya kadar belirli bir tolerans gösterilir. Ama bunun ötesinde eğer bir devamsızlık varsa mutlaka bunu sorgulamak ve o çocukları okula kazandırmak durumundayız. Bu bakımdan rehber öğretmenlerimize çok önemli görevler düşüyor. Bu konuyu bir sosyal sorumluluk anlamında da bir görev olarak da değerlendirip normal görevimizin dışında sosyal sorumluluk projesi olarak da değerlendirip çalışma yapmak gerekiyor.

Rehber öğretmenlerimizin yapmış olduğu çok önemli çalışmalar ve değerlendirmeler var. Bunları özellikle biliyoruz. Çocukların maruz kaldığı şiddetlerin ortaya çıkarılması konusunda rehber öğretmenlerimizin gayretleri var. Bunları zaman zaman ilgili birimlerden alıyor ve değerlendiriyoruz. Bu konudan asla tavizimiz olmayacak. Ne tespit edersek bu konuda çalışmalarımızı ortaya koyarak hayata geçirmek için gayret göstereceğiz. Bu yönüyle özellikle rehber öğretmenlerimizin bu alanda yoğun çalışmalarını talep ediyorum. Özellikle eğitim konusunda okul dışındaki çocuklarımız, devamsız çocuklarımız bunların üzerinde durmamız gerekiyor.

Bir başka konuda arkadaşlar rehber öğretmenlerimizi bulmuşken onlara da bahsetmek istiyorum. Zaman zaman çok yaygın olmamakla beraber karşılaştığımız sorunlardan biride intihara teşebbüs ve intihar olayları. Bunlar çok sınırlı da olsa öğrencilerimiz olabiliyor. Ben bu konuda İl Milli Eğitim Müdürümüzü talimatlandırdım eğer intihara teşebbüs ve intihar olayları bizim Milli Eğitme bağlı okul öğrencimiz ise mutlaka müfettiş görevlendireceğiz. Bu öğrencimizin daha önce ortaya çıkmış bir sorunu var mıydı var ise bununla okul müdürümüz ve rehber öğretmenimiz ilgilendi mi bunu sorgulayacağız. Çünkü bazen çok küçük sorunlar ilgilenmediğiniz zaman bizleri çok farklı bir noktaya intihara teşebbüse ve ya intihara kadar sürükleyebilir. Bu anlamda çocuklarımızın sosyal sorunları aileleri ile olan ilişkileri arkadaşları ile olan ilişkileri konusunda da rehber öğretmenlerimizin duyarlı olması ve bir sorun varsa bu konuyla yakından ilgilenmeleri.

Tabi her konuyu rehber öğretmenimiz bilemeyebilir. Özellikle okul müdürlerimiz, sınıf öğretmenlerimiz de dâhil yani okuldaki bütün öğretmenlerimizin bu duyarlılık içinde hareket etmeleri büyük önem taşır. Çünkü onların bir sorunu var ve biz onlara zamanında müdahale edemiyorsak çok daha büyük bir sorun olarak karşımıza çıkabiliyor. Bunun için sorunlar küçükken müdahale edilip çözülebilecek noktadayken bunlara müdahale etmemizde büyük önem taşıyor. Bu anlamda da hem okul müdürlerimizin hem de rehber öğretmenlerimizin var olan duyarlılıklarını bir üst noktaya taşıması da önem taşımakta. Bu programın düzenlenmesinde emeği geçen Yeşilay teşkilatımıza Milli Eğitim Müdürlüğümüze katkı sağlayan diğer kurum ve kuruluşlara teşekkür ediyorum. Bu programa katılarak sertifika alan değerli öğretmenlerimizi ve çalışanlarımızı kutluyorum. Bu çalışma bu eğitim programı önümüzdeki dönemde Diyarbakır’da yapacağımız çalışmalar içinde bir dönüm noktası oluşturmasını diliyor, hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum”dedi.

Konuşmaların ardından tören; Diyarbakır ÇAMATEM Sorumlusu Psikiyatri Uzmanı Dr. Mehmet Emin Yüksel’in ÇAMATEM Hakkında Bilgilendirme Sunumları ile Diyarbakır İl Milli Eğitim Şube Müdürü ve Rehber Öğretmen Sevgi Göktaş’ın Türkiye Bağımlılıkla Mücadelede Rehber Öğretmenlerin Rolü Konulu Sunumları gerçekleştirildi.

Bağımlılıkla mücadelede göstermiş olduğu katkılarından dolayı Diyarbakır Valimiz Sayın Hüseyin Aksoy, Yeşilay Derneği Genel Başkan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Sayın Mehmet Akif Saylan, Vali Yardımcısı Sercan Gökdemir ve İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Aslan’a çeşitli hediyeler sunuldu.

Türkiye Bağımlılıkla Mücadele eğitimi programına katılım ve başarı gösteren rehber öğretmenlerinin sertifikaları, daha sonra kendilerine verilmek üzere İlçe Milli Eğitim Müdürlerine takdim edildikten sonra İlimizde programı yürüten formatör öğretmenlere de plaketleri verildi.

 

 14-06-201714-06-201714-06-201714-06-201714-06-201714-06-201714-06-201714-06-201714-06-201714-06-201714-06-201714-06-201714-06-201714-06-2017

Fırat Mahallesi 597. Sokak No 4 Kayapınar / DİYARBAKIR - 0412 322 2100 / 0412 322 2200 / Sanal Santral 84122100 / 84122200

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.